Şanlı bir bağımsızlık ve istiklal mücadelesi sonunda Büyük Atatürk ve arkadaşlarının kurduğu Türkiye Cumhuriyeti'nin bir asırlık ömrü her şeye rağmen büyük milletimizin tarihinde övünçle geçen yıllar olmuştur.
Demokrasiyle taçlandırdığımız Cumhuriyet rejimi, ülkemizi çağdaşlarımızın önüne geçme ve olabildiğince hızlı kalkınma mücadelesinin nimetlerine kavuşma açısından asla küçümsenemeyecek bir durumda olduğumuzun güzel hikayeleriyle övünmemize vesile olacak bir durumdadır.
Demokrasiyle kalkınmak ve gelişmek, halkın iradesini birinci planda tutarak ve halka rağmen geliştirilmeye çalışılan düşmanlıkları bertaraf ederek yolumuza devam etmek, aziz milletimizin başarısıdır.
Bu başarı, sadece siyasi sistemin yaşatılmasından ibaret olmayıp, hiç bir şeyi olmayan ve büyük bir mücadele sonucu korunan Vatan topraklarında kalkınmış, gelişmiş ve gelişmekte olan Büyük Milletimize ait bir başarının ta kendisidir.
Türkiye dostu az, düşmanı çok bir ülke olmanın sıkıntılarına, ülkemize karşı yaşatılmaya çalışılan husumetlere, fiilen ortaya konulan ihanet olaylarına, bölücülüğün güçlendirilmesine dair tüm düşmanca çabalara rağmen dimdik ayakta ve Cumhuriyet rejiminin faziletleri ve demokrasimizin olgunluğu sayesinde de geleceğine güvenle bakabilen bir ülkedir.
Bu kazanımlarımızı elbette Atatürk ve arkadaşlarının kurduğu ve milletimizin benimsediği cumhuriyet rejimi sayesinde sağlıyoruz.
Bu keyfiyeti asla unutmamalıyız. Cumhuriyetimizin ve demokrasimizin kıymetini bilmeli, millet iradesi ve hür seçimler ve tercihlerle başa getirdiği hükümetlerin ve devlet kadrolarının kıymetini bilmeliyiz..
Bunun için de etrafımızdaki ülkelerin durumlarına bakmak yeterlidir.
Türkiye Cumhuriyeti'ni dünya üzerinde sözü geçen ve her konuda ne diyeceği merak edilen itibarlı bir devlet olarak yaşatmak hepimizin boyun borcu ve mecburiyetimizdir.
Cumhuriyet Bayramımız kutlu, Devletimiz " Ebed Müddet " var ve payidar olsun.