Eşref Rüya dizisi için intihal iddiası gündemi sarstı
Kanal D ekranlarında yayınlanan ve son dönemde geniş bir izleyici kitlesine ulaşan “Eşref Rüya” dizisi, bu kez senaryosu nedeniyle yargı sürecine konu oldu. Yapımcı ve senarist Ahmet Sinan Güzel, “KUSTOF” adını taşıyan orijinal projesinin izinsiz şekilde kullanıldığını iddia ederek, dizinin yapımcılarına karşı fikri hak ihlali davası açtı.
Ahmet Sinan Güzel, uzun yıllar üzerinde çalıştığı ve anlatı yapısını özgün biçimde kurduğu “KUSTOF” dizisinin, “Eşref Rüya”da yer alan karakterler, temalar ve sahne yapısıyla neredeyse birebir örtüştüğünü belirtiyor. Özellikle dizinin ilk bölümünde yer alan emniyet sunumu sahnesinin, kendi projesiyle şaşırtıcı benzerlikler taşıdığı vurgulandı.
Uzman görüşü benzerliği kanıtlar nitelikte
Dava dosyasına dahil edilen uzman görüşü raporu da dikkat çekici tespitler içeriyor. Raporda, her iki dizide de çocuk yaşta sokaktan alınarak suç örgütlerinin içine dahil edilen, liderlerine “baba” figürüyle bağlanan karakterlerin yer aldığı belirtiliyor. Karakterlerin yapısı, suç alanlarına göre dağılımı ve örgüt içindeki hiyerarşi yapısı gibi unsurların sistematik biçimde örtüştüğü ifade ediliyor.
Uzman görüşünde “Bu benzerlikler yalnızca genel fikir düzeyinde değildir; anlatı kurgusu, karakter dizilimi ve dramatik yapı açısından derin yapısal paralellikler göstermektedir. Bu da esinlenmeden çok, doğrudan intihal ihtimalini güçlendirmektedir” ifadeleri yer aldı.
“Bu emeğin çalınması kabul edilemez”
Ahmet Sinan Güzel, yaptığı açıklamada, “KUSTOF yıllarca üzerinde emek harcadığım, özgün karakterler ve özgün dramatik çatılarla örülmüş bir yapı. Hiçbir izin almadan bu senaryo yapısının bir başka projede kullanılması ne hukuken ne de vicdanen kabul edilebilir” dedi.
Senarist, başlattığı hukuk mücadelesinin yalnızca kendisi adına değil, sektördeki tüm özgün üreticiler adına bir adalet arayışı olduğunu belirtti. Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu kapsamında yürütülen davada, mahkemenin vereceği kararın, televizyon sektöründe senarist haklarının korunması bakımından emsal oluşturabileceği vurgulanıyor.
Sektör temsilcileri tepkili
Olay, televizyon ve sinema sektöründe de yankı buldu. Pek çok senarist, sosyal medya üzerinden dayanışma mesajları verirken, senaristlerin yıllar süren emeğinin bu şekilde izinsiz kullanılmasının önüne geçilmesi gerektiğini dile getirdi. Bazı sektör dernekleri, yapımcıların ve yayıncı kuruluşların bu konuda daha duyarlı davranması gerektiğini belirtti.
Süreç ilerlerken gözler mahkemenin vereceği kararda olacak. Eğer iddialar yasal düzeyde karşılık bulursa, bu durum Türkiye televizyon tarihinde dikkat çeken ilk büyük intihal davalarından biri olarak kayda geçecek.
