İmamoğlu Hakkında Yeni İddianame: 4 Yıla Kadar Hapis Talebi
İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında, bilirkişilere yönelik sözleri nedeniyle yürütülen soruşturma tamamlandı. Savcılık tarafından hazırlanan iddianamede, İmamoğlu’nun "yargı görevi yapanı etkilemeye teşebbüs" suçlamasıyla 2 yıldan 4 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması talep edildi.
Soruşturmanın, İmamoğlu’nun bir bilirkişiyi hedef aldığı iddia edilen açıklamaları sonrası başlatıldığı belirtildi. Savcılığın hazırladığı iddianame İstanbul 7. Asliye Ceza Mahkemesi'ne gönderildi ve mahkemenin önümüzdeki günlerde dava açılıp açılmayacağına karar vereceği bildirildi.
Soruşturma Süreci Nasıl İşledi?
İddianamede, İmamoğlu'nun kamuoyuna yaptığı açıklamalarda bir bilirkişiyi hedef gösterdiği ve bu durumun yargı sürecini etkileyebileceği öne sürüldü. Soruşturma kapsamında toplanan deliller ve bilirkişilerin ifadeleri, savcılığın iddialarını destekler nitelikte değerlendirildi.
Savcılık, İmamoğlu’nun sözlerinin yargının bağımsızlığına zarar verebileceğini ve mahkemelerin üzerinde baskı oluşturabileceğini savundu. Hazırlanan iddianamede, bu sözlerin "yargı görevi yapanı etkilemeye teşebbüs" suçunu oluşturduğu ifade edildi.
İmamoğlu ve Avukatlarından İlk Açıklamalar
İddianamenin hazırlanmasının ardından İmamoğlu ve avukatları konuya ilişkin açıklamalarda bulundu. İBB Başkanı, kendisine yöneltilen suçlamaları reddederek, demokratik bir ülkede herkesin yargıyı eleştirme hakkı olduğunu belirtti. Avukatları ise İmamoğlu’nun sözlerinin ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini ve ortada hukuki bir suç unsuru bulunmadığını savundu.
Ayrıca, daha önce benzer açıklamalar yapan birçok siyasetçinin yargılanmadığını, dolayısıyla bu sürecin siyasi bir hamle olabileceğini öne sürdüler. Avukatlar, mahkemenin iddianameyi kabul etmesi halinde gerekli hukuki itirazları yapacaklarını belirtti.
Siyasi Yorumlar ve Kamuoyundaki Yankılar
İmamoğlu hakkında hazırlanan iddianame, siyasi çevrelerde geniş yankı uyandırdı. Muhalefet partileri, bu süreci "siyasi baskı" olarak değerlendirirken, iktidar kanadı yargının bağımsız hareket ettiğini vurguladı.
CHP yetkilileri, İmamoğlu’nun ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesi gereken sözleri nedeniyle yargılanmasının kabul edilemez olduğunu savundu. Öte yandan, bazı hukukçular iddianamenin hukuk çerçevesinde değerlendirileceğini ve kararın mahkemeye ait olduğunu belirtti.
Sosyal medyada da konu geniş yankı uyandırdı. Kullanıcılar ikiye bölünerek, bir kesim İmamoğlu’nun yargılanmasını eleştirirken, diğer kesim ise sürecin hukuka uygun şekilde devam etmesi gerektiğini dile getirdi.
Dava Açılacak mı?
Mahkemenin iddianameyi kabul edip etmeyeceği önümüzdeki günlerde netleşecek. Eğer dava açılırsa, İmamoğlu’nun yargılanması süreci başlayacak. Mahkemenin vereceği karar, hem siyasi hem de hukuki açıdan önemli sonuçlar doğurabilir.
İmamoğlu daha önce de çeşitli hukuki süreçlerle karşı karşıya kalmıştı. Bu dava sürecinin, önümüzdeki yerel seçimler öncesinde nasıl bir etki yaratacağı ise merak konusu.