Erdoğan’dan Küresel ve Ulusal Krizlere Çözüm Odaklı Yaklaşımlar Erdoğan’dan Küresel ve Ulusal Krizlere Çözüm Odaklı Yaklaşımlar

Malazgirt Zaferi'nin Ruhu Türkiye'nin Yüzyılına Yol Gösteriyor

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Malazgirt Zaferi'nin 953. yıl dönümü kutlamaları çerçevesinde yaptığı konuşmada, Türkiye'nin hedeflerini ve tarihi perspektifini vurguladı. Erdoğan, "Bizim yürüyüşümüz Türkiye Yüzyılı'nadır, Malazgirt Zaferi'nin rehberliğinde, aydınlığında bu yolu yürüyeceğiz" diyerek, Türkiye'nin bin yıllık tarihsel sürecinde önemli bir yer tutan Malazgirt Zaferi'nin, ülkenin geleceği için nasıl bir ışık kaynağı olduğunu ifade etti.

Cumhurbaşkanı, 81 ildeki vatandaşları selamlayarak konuşmasına başladı ve Bitlis ve Ahlat'ta gerçekleştirilen programları hatırlattı. Erdoğan, Ahlat'ta gençlerle buluştuğunu ve Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde tarihi bir kabine toplantısı yaptıklarını belirtti. Bu toplantının, 21 yıl sonra Ankara dışında yapılan ilk kabine toplantısı olduğuna dikkat çekerek, bu buluşmanın önemli mesajlar içerdiğini ifade etti.

Erdoğan, Malazgirt Zaferi'nin, Anadolu'nun kapılarının Türkler tarafından açıldığı ve bu toprakların sonsuza dek Türk yurdu haline getirildiği bir dönemin başlangıcı olduğunu belirtti. Cumhurbaşkanı, zaferin 953. yıl dönümünü millet olarak büyük bir coşkuyla kutladıklarını ifade ederek, bu zaferin, Türk milletinin birlik ve beraberlik ruhunu yansıttığını dile getirdi.

Malazgirt Zaferi'nin, Sultan Alparslan ve onun kahraman askerlerinin fedakarlığıyla kazanıldığını vurgulayan Erdoğan, Sultan Alparslan'ın cesur liderliği ve askeri dehası sayesinde bu büyük zaferin kazanıldığını belirtti. Erdoğan, Alparslan'ın askerlerine hitaben yaptığı "Eğer şehit olursam bu beyaz elbise kefenim olsun" sözlerini hatırlatarak, bu büyük liderin kendini Allah'a adadığını ve zaferin İslam alemi için ne kadar önemli olduğunu vurguladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Malazgirt Zaferi'nin sadece bir askeri başarı olmadığını, aynı zamanda bir medeniyet ve ihya hareketinin başlangıcı olduğunu belirtti. Zaferin ardından Anadolu'nun Türk yurdu haline getirildiğini, bu toprakların camiler, kütüphaneler ve diğer kültürel yapılarla donatıldığını ifade etti. Erdoğan, İstanbul'un fethine giden sürecin en kritik adımının Malazgirt'te atıldığını ve bu zaferin, Kudüs'ün fethinin de önünü açtığını söyledi.

Erdoğan, Sultan Alparslan'ın ordusunda Kürtler, Araplar ve diğer Müslüman kavimlerin omuz omuza savaşarak düşmana karşı zafer kazandığını belirtti. Bu birlik ve beraberliğin, Türk milletinin tarihindeki en önemli zaferlerden biri olan Malazgirt Zaferi'ni mümkün kıldığını ifade etti. Cumhurbaşkanı, Alparslan'ın sadece Anadolu'nun fethini değil, aynı zamanda büyük bir davayı da miras bıraktığını söyledi. Bu davanın, İslam'ın kelamını dünyaya yayma ve mazlumlara umut olma davası olduğunu belirtti.

Erdoğan, Malazgirt Zaferi'nin birliğin ve beraberliğin sembolü olduğunu vurguladı ve Türkiye'nin gelecekteki hedeflerine ulaşmasının ancak bu birlik ve beraberlik ruhunu korumasıyla mümkün olacağını ifade etti. Cumhurbaşkanı, Türk milletinin 1071'den 2071'e uzanan süreçte büyük hedeflere doğru ilerlemesi gerektiğini belirtti.

Son olarak, Erdoğan, tarihin sadece bir ders kitabı olmadığını, ondan öğüt almanın ve medeniyetin üzerine yeni tuğlalar eklemenin gerekliliğini vurguladı. Malazgirt Zaferi'nin sadece geçmişin bir parçası olarak değil, geleceğe ışık tutan bir rehber olarak görülmesi gerektiğini belirtti.