Kılıçlı Yemin Soruşturması: Teğmenlerin Savunma Süreci Başladı”

Kara Kuvvetleri Komutanlığı bünyesinde yürütülen Kılıçlı Yemin Soruşturması kapsamında, Yüksek Disiplin Kurulu'na (YDK) sevk edilen teğmenler ve komutanların savunmaları alınmaya başlandı. 30 Ağustos 2024’te Kara Harp Okulu mezuniyet töreninde yaşanan olaylar nedeniyle açılan soruşturmada, Türk Silahlı Kuvvetleri’nden (TSK) ayırma cezası talep ediliyor.

Savunmalar Başladı
Teğmenlerin savunmaları, 9 Ocak’ta Kara Kuvvetleri Komutanlığı'nda başladı. Türkiye Barolar Birliği Başkanı Erinç Sağkan, savunma ekibinde yer alarak teğmenlerin avukatlığı görevini üstlendi. Savunmalar sırasında, tören günü çekilen görüntüler projeksiyon cihazıyla Kurul’a izletildi. Görüntüler, teğmenlerin mezuniyet töreni sonrası yaptıkları eylemin, resmi tören kurallarını ihlal etmediğini kanıtlamak amacıyla kullanıldı.

Suriye ve Türkiye: Ortak Güvenlik İçin Yeni Bir Sayfa Suriye ve Türkiye: Ortak Güvenlik İçin Yeni Bir Sayfa

Hukuki Belgeler Kurul’a Sunuldu
Savunma sırasında, eski Askeri Yüksek İdare Mahkemesi üyeleri ve hukukçular tarafından hazırlanan iki ayrı hukuki mütalaa Kurul’a iletildi. Bu belgelerde, teğmenlerin eylemlerinin Türk Silahlı Kuvvetleri'nin (TSK) itibarına zarar vermediği, ağır suç ya da disiplinsizlik kapsamında değerlendirilemeyeceği ifade edildi. Avukatlar, olayın herhangi bir cezai ya da disiplin ihlaline neden olmadığını savundu.

Komutanların İfadeleri Alınıyor
Soruşturma kapsamında, 30 Ağustos mezuniyet töreninde görev yapan alay, tabur ve bölük komutanlarının ifadeleri de alınmaya başlandı. Milli Savunma Bakanlığı Yüksek Disiplin Kurulu, bu ifadeleri değerlendirerek soruşturma kapsamında nihai kararı verecek. Kararların 10 iş günü içinde taraflara tebliğ edilmesi bekleniyor.

Olayın Geçmişi
30 Ağustos 2024 tarihinde gerçekleşen Kara Harp Okulu mezuniyet töreninde, mezun teğmenler resmi törenin ardından kılıçlarını çapraz tutarak “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” sloganı attılar. Bu eylem sonrası Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından disiplin soruşturması başlatıldı. Kamuoyunda geniş yankı uyandıran olay, disiplin kuralları ve ifade özgürlüğü bağlamında tartışmalara neden olmuştu.

Soruşturma sürecinin sonucunun, TSK'nın disiplin anlayışı ve ifade özgürlüğü sınırlarının yeniden değerlendirilmesi açısından önemli bir emsal teşkil edeceği düşünülüyor.