Türkiye'nin gurur projelerinden biri olan Türksat 6A, ABD'nin Florida eyaletinde SpaceX Cape Canaveral Hava Kuvvetleri İstasyonu'nda son testlerini geçiyor. Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada, uydunun test sürecinin başarılı bir şekilde ilerlediğini belirtti.

Son Durum: ABD'de Testler Sürüyor

Antonov An-124 tipi uçakla 4 Haziran gecesi Türkiye'den yola çıkan Türksat 6A, 19 saatlik bir yolculuğun ardından ABD'nin Florida eyaletine ulaştı. Burada SpaceX Cape Canaveral Hava Kuvvetleri İstasyonu'nda son testler gerçekleştiriliyor. Bakan Uraloğlu, uydunun test aşamalarının sorunsuz geçtiğini ve fırlatma tarihinin yaklaştığını ifade etti.

Fırlatma İçin Hazırlıklar Tamamlanıyor

Uraloğlu, Temmuz ayının ikinci haftasında Türksat 6A'nın Falcon-9 roketiyle uzaya fırlatılacağını belirtti. Bu yerli ve milli proje, yüzde 81'in üzerinde yerlilik oranıyla geliştirildi. Uydunun 15 yılı aşkın bir süre boyunca hizmet vermesi planlanıyor. Bakanlık ve proje paydaşları, Türksat 6A'nın faaliyetlerini yakından takip ediyor. Bu uydu, mevcut Türksat uydularının yedekliliğini sağlayacak ve kapasiteyi artıracak.

400'e Yakın Test Başarıyla Tamamlandı

Uraloğlu, Türksat 6A'nın üretim süreci sonrasında 400'e yakın çevresel ve fonksiyonel testi başarıyla geçtiğini vurguladı. Uydu, ABD'ye nakledildikten sonra SpaceX tesislerine indirildi ve burada seyahat sonrası testlere tabi tutuldu. Fırlatma sonrası yaklaşık 10 gün sürecek yolculuğun ardından uydu, yörüngesine ulaşacak ve yörünge testlerine başlayacak. Testlerin ardından Türksat tarafından yörüngede teslim alınacak olan uydu, faaliyete geçirilecek.

Geniş Kapsama Alanı ve Yüksek Nüfus Erişimi

Türksat 6A'nın faaliyete geçmesiyle, Türksat'ın hizmet verdiği kapsama alanı genişleyecek. Hindistan, Tayland, Malezya ve Endonezya gibi bölgeleri de içine alacak şekilde genişleyecek olan kapsama alanı sayesinde, Türkiye'nin uydularının ulaştığı nüfus 3,5 milyardan 5 milyarın üzerine çıkacak. 7,2 kilovat güç kapasitesine sahip olan Türksat 6A, 15 yıl boyunca hizmet verecek ve Türkiye'nin haberleşme uyduları aracılığıyla dünya nüfusunun yüzde 65'inden fazlasına ulaşabilir hale gelmesini sağlayacak. Ayrıca, uydunun Ku Band kapasitesiyle yayıncılık sektörüne de önemli katkılar sunması bekleniyor.