Ayşenur’un Cesur Mücadelesi, Barış İçin Verilen Bir Hayat
Ayşenur Ezgi Eygi, 26 yıllık kısa hayatı boyunca haksızlıklarla mücadele etmekten asla vazgeçmedi. Farklı zamanlarda siyahiler, Arakanlı Müslümanlar ve doğa için çeşitli eylemlere katılan Eygi, son olarak Filistin'de barış için mücadele etti. Batı Şeria'da Filistinlilere destek amacıyla katıldığı bir barışçıl gösteri sırasında İsrail askerlerinin açtığı ateş sonucu hayatını kaybeden Ayşenur, ardında bir direniş sembolü bıraktı.
Eygi’nin babası Mehmet Suat Eygi, kızının Batı Şeria'ya gitmeden önce ona birçok kez ölebileceğini hatırlattığını, ancak Ayşenur'un "Ölmem bir işe yarayacaksa razıyım baba" diyerek kararından vazgeçmediğini gözyaşları içinde anlattı.
İnsanlığa Adanmış Bir Yaşam
Washington Üniversitesi'nde Filistin yanlısı gösterilerde ön saflarda yer alan Ayşenur, İsrail'in Filistin halkına uyguladığı zulümlere karşı büyük bir mücadele verdi. Aylar süren bu gösterilerde sık sık barış mesajları verdi ve İsrail’in işgalini protesto etti. Ayşenur, Filistinlilere daha fazla destek olabilmek için Batı Şeria'ya gitmeye karar verdi. Ancak bu kararı, onun yaşamının sonuna işaret etti.
Batı Şeria’da katıldığı barışçıl bir gösteri sırasında, İsrail askerlerinin açtığı ateş sonucu başından vurularak ağır yaralandı. Hastaneye kaldırılan Ayşenur, yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı ve 6 Eylül’de hayatını kaybetti.
Ayşenur’un Babası: “O Haksızlığa Karşı Asi Bir Ruhdu”
Ayşenur’un babası Mehmet Suat Eygi, kızının haksızlığa karşı her zaman başkaldıran asi bir yapısı olduğunu dile getiriyor. "Ama haksızlığa karşı asiydi. Din, dil, ırk, cinsiyet gözetmeden herkese yardım ederdi" diyerek kızının insan haklarına adanmış bir hayat yaşadığını belirtti. Kızının, Didim’de düzenlenen cenaze törenine birçok farklı siyasi görüşten insanın katıldığını vurgulayan Eygi, Ayşenur’un siyaset üstü bir yaşam sürdüğünü söyledi.
Eygi, devletin her aşamada yanlarında olduğunu da belirterek, cenazeden sonra hukuki süreçte de devletin desteğini hissettiklerini ifade etti. Bu süreçte Ayşenur’un anısını yaşatmak için ellerinden geleni yapacaklarını da sözlerine ekledi.
Bir Meleğin İzleri
Ayşenur’un insanlara yaptığı yardımlar, çoğu zaman ailesinden bile gizli kalmıştı. Baba Eygi, kızının çevresine sürekli yardım eden, ama bunları dillendirmeyen biri olduğunu belirtti. Özellikle Didim’e getirildiğinde morgda kızını son bir kez görme fırsatı bulan baba Eygi, kızının yüzündeki huzuru ve güzelliği tarif ederken “Melek gibi” ifadelerini kullandı. Kızının ölümünden sonra da huzur bulduğunu ve onun idealist yaşam tarzıyla gurur duyduğunu belirtti.
Aktivist Ayşenur'un Filistin’e Adanmış Son Dönemleri
Ayşenur Ezgi Eygi’nin son dönemde tüm enerjisini Filistin’e adadığı biliniyor. Batı Şeria'ya gitmeden önce, Seattle'daki üniversitesinde düzenlediği konuşmalarla İsrail işgalini protesto eden Ayşenur, babasının tüm uyarılarına rağmen bu tehlikeli yolculuğa çıktı. Babasının "Gitme, çok tehlikeli" uyarılarına karşı, "Orada olup bitenlerin duyulması lazım" diyerek bölgeye gitmekte kararlı olduğunu söyleyen Eygi, kısa süre sonra İsrail askerlerinin kurşunlarına hedef oldu.
Ayşenur'un, ölümünden sonra bırakılan bir mektupla taziye evindeki herkesi duygulandırdığı da biliniyor. Mektupta Ayşenur’un cesareti ve insan haklarına olan bağlılığı övülmüş, onun izinden gitmek isteyen genç kızlardan söz edilmiştir. Bu mektup, ailesini derinden etkileyerek onun mücadelesinin boşa gitmediğini gösteren bir sembol haline gelmiştir.
Son Yolculuğu
Ayşenur, hayatını barış ve insan hakları için feda eden biri olarak 14 Eylül’de Aydın’ın Didim ilçesinde toprağa verildi. Cenazesi, ailesinin de katılımıyla, birçok farklı kesimden insanı bir araya getiren bir törenle son yolculuğuna uğurlandı. Onun mücadelesi, başta ailesi olmak üzere pek çok kişi tarafından yaşatılmaya devam edecek.
Sonuç
Ayşenur Ezgi Eygi, genç yaşına rağmen büyük bir direnişin ve insan hakları mücadelesinin sembolü haline geldi. Filistin’de verdiği mücadele, onun onurlu bir hayat sürdüğünü ve geride önemli bir miras bıraktığını gösteriyor. Ayşenur’un anısı, onun adalet ve barış için verdiği mücadeleyle yaşamaya devam edecek.
