Suudi Arabistan asıllı Gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın bir işi için gittiği Suudi Arabistan Konsolosluğu'nda planlı bir rejim cinayetine kurban edildiği artık gün gibi ortaya çıkmıştır.
Bu cinayet aslında bir vahşet örneğidir. Esasen Suudi rejimi bu türlü vahşi cinayetleri alenen ve sık sık kendi ülkesinde işlemekte ve dünya da bunu seyretmektedir.
Ama adamlar zengin ya.
Yorganları kalın olduğu için pis kokuları hemen hissedilmiyor.
Cinayetin üzerinden 20 gün geçtikten sonra bunu bir kişinin üstüne yıkmaya karar verdikleri anlaşılıyor. Ama Türk Polisis'nin ve resmi makamlarımızın yaptığı ilk tespitlerde ise bu cinayetin Suudi Arabistan'dan gelen özel bir ekip tarafından işlendiği anlaşılıyordu.
Suudilerin yaptığı açıklamada Cemal Kaşıkçı'nın Konsolosluk içinde meydana gelen bir arbedede öldüğü belirtiliyor. Bu nasıl bir arbede ve cinayettir ki, Suudi Konsolosu bu olayı Türk Makamlarına anında bildirmemiştir?
Adamı öldürüp nereye götürdükleri bile henüz belli değil. Bunu bir katilin tek başına yapması mümkün mü?
Hani öldürülen bizim vatandaşımız o sebeple alıp Arabistan'a götürdük. Katili de yargılayacağız deseler belki bir kılıf bulunmuş sayılabilirdi. Ama Diplomatik temsilcilikte işlenen feci bir cinayetin böyle bir kişi tarafından işlenmesi ve bu denli meş'um ve bilinmez şekilde ortadan kaldırılması neyle izah edilecektir?.
Görünen o ki, bu açıkça devlet eliyle işlenen bir cinayettir.
Kalleşçe işlenmiştir.
Kaşıkçı Suudi rejimine muhalefet ettiği için bir emirle ortadan kaldırılmıştır.
Gizleyemeyecekler ve dünyaya bunun hesabını veremeyeceklerdir.
Yemen'deki masum Müslümanları katletmelerine kimse bir şey demeyebilir. Ama bu cinayet bir çok konuda Suudi Arabistan'ın Vehhabiler Krallığını sarsacaktır.