Merhaba Dostlar,

Son günlerdeki doların hızlı artışı Donalt Duc'un amcası gibi para babalarını çok mutlu etti. Buna mukabil dolarla borcu olanları kara kara düşünmeye sevk etti. Hükumet kanadı ise daha sakin ve Kemal Derviş zamanından beri uygulanan serbest kur politikasında ısrar etti. Piyasayı çok fazla domine etmeğe kalkmadı.

Tabii bunların sebep netice ilişkilerini iyi analiz etmek lazımdır. Mesleği mimarlık olan benim gibi birinin ekonomi yorumunun ne kadar iltifat göreceği size kalmış. Yine de kendi görüşlerimi hoşgörünüze sığınarak yazmak istiyorum.

Türkiye'nin uzun zamandan beri bölgede yürüttüğü büyük projeler vardı. Yeni açılan Bakü-Tiflis-Kars demiryolundan tutunda Rusya ve Azerbaycan'la ortak yapım petrol boru hatlarına kadar pek çok yatırım. Kimin tarafından düşürüldüğü bence hala meçhul olan Rusya uçağı hadisesiyle bozulan ilişkilerin şimdi düzelmesi ile aynı şekilde İran'la da ilişkilerin normalleşmesi sonucu yarım kalan pek çok proje yeniden aktive edildi.

Özellikle İran ve Rusya ile yerel parayla ticaret anlaşması Türkiye'nin en büyük ihtiyacı olan ENERJİ konusunda çok büyük avantaj sağlayacaktır. Bunu ben bile tahmin edebiliyorsam Batı dünyası bundan oldukça rahatsız olmalıdır. Hani hep diyoruz ya uluslararasındaki ilişkilerde dostluk menfaat ilişkisinden sonra gelir diye.

Doların artışı şu an turisti olmayan turizm şirketlerinin ve esnafın yüzünü güldürür. Alış veriş merkezlerini gezerseniz on yabancıdan dokuzunun Arap kökenli olduğunu görürsünüz. Sokaklarda dilenen Suriyelileri bir kenara bırakırsak dolar zengini Araplar ticareti ayakta tutmaya yetiyor. Buna karşılık lüks tüketim mallarının ithalatında illaki gerileme olacaktır. Büyük sıkıntı sanayi mallarının ithalindedir. Bu konuda da sorumluluk Sanayi Bakanlığındadır. Eğer temel sanayi mallarının üretimi ülkede yapılabilirse bu konuda çözülecektir. Bununda göstergesi borsa verilerinin yükselmesidir. Ayrıca Türkiye %5 kalkınma hızını hedefliyorsa dövizin daha da artması, faizlerin ve enflasyonun yükselmesi kaçınılmazdır.

Bir de benim pek anlamadığım bir konu SANAL PARA işidir. Bazı dış basında ABD nin birkaç sene içinde USD'dan vazgeçeceği bit-coin gibi ne idüğü belirsiz sanal para birimine geçeceği konuşulmaktadır. Bu konu beni aşar ama ABD'nin dünyanın en büyük dış borcu olan ülkesi olması mı buna sebep bilmiyorum. (http://www.sabah.com.tr/galeri/dunya/dunyada-en-fazla-borcu-olan-15-ulke/11) Bütün bunlara bir de Doğu ile Batı arasında köprü olan Türkiye'de karar merciinin başında tek adam olması insanı gerçekten endişelendiriyor. Türkiye'nin Batıdan kopması da neredeyse mümkün olmadığı ise bir nebze insanı rahatlatıyor. Yine de bütün bu paradokslar içinde gelecek için umutlu olup devletinin yanında yer almak ülkesini seven her Türkün vazifesi olmalıdır.

Sağlıkla kalın, Hoşça kalın…..

Ömer Suat MENALİ
Y. Mimar