MSB: F-16 Tedarik İmzaları Atıldı, Terörle Mücadelede Eylemlilik Arttı
Milli Savunma Bakanlığı, ABD ile F-16 savaş uçaklarının tedariki konusunda imzaların atıldığını resmen duyurdu. Haftalık bilgilendirme toplantısında yapılan açıklamada, sözleşmelerin imzalanmasının ardından detayların karşılıklı heyetler arasında görüşülerek netleştirildiği belirtildi.
MSB kaynakları, terör örgütü PKK/PYD/YPG/SDG'nin Suriye'nin kuzeyinde yapmayı planladığı ancak erteleme kararı aldığı sözde yerel seçimler konusunda da önemli açıklamalarda bulundu. Özellikle Cumhurbaşkanı ve Bakanlık tarafından yapılan uyarıların ardından, seçimlerin sadece ertelenmemesi, tamamen iptal edilmesi gerektiği vurgulandı. Bu seçimlerin BM Güvenlik Konseyi'nin 2254 sayılı kararına ve Suriye'nin toprak bütünlüğüne aykırı olduğu ifade edilerek, terör örgütü tarafından planlanan bu adımların uluslararası hukuka aykırı olduğu belirtildi.
Terörle Mücadele Harekatı kapsamında son bir haftada 30'u Irak, yılbaşından bu yana ise toplamda 531'i Irak'ın, 650'si ise Suriye'nin kuzeyinde olmak üzere 1181 teröristin etkisiz hale getirildiği açıklandı. Bu operasyonlarla ilgili detaylar da kamuoyuyla paylaşıldı.
Ayrıca, hudut güvenliği ile ilgili olarak da bazı iddiaların yalanlandığı bildirildi. Özellikle insan kaçakçılarının reklamlarını içeren ve gerçek dışı olduğu belirtilen görüntüler üzerinden yapılan asılsız iddiaların, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin hudutları koruma başarısını küçümsemeye yönelik olduğu ifade edildi. Yapılan açıklamada, sınırların kesintisiz olarak korunduğu ve bu çabaların büyük bir fedakarlıkla sürdürüldüğü vurgulandı. Son bir haftada 210, yılbaşından bu yana ise 5.215 yasa dışı geçiş girişimi engellendiği belirtildi. Bu yıl içinde ise 59.636 kişinin yasa dışı geçişinin önlendiği bilgisi verildi.
Bu gelişmeler, Türkiye'nin ulusal savunma stratejilerinin güncellenmesi ve sınırların güvenliğinin sağlanması adına önemli adımlar olarak değerlendiriliyor. Özellikle F-16 tedarik sürecinde atılan imzalar, Türkiye'nin hava savunma kapasitesinin güçlendirilmesi ve uluslararası iş birliği çerçevesindeki adımları açısından kritik bir dönüm noktası olarak öne çıkıyor.
