[email protected]
Meraba Dostlar,
İlk Otopark Yönetmeliği 1970 li yıllarda çıkmıştı hiç unutmam. Zamanın İmar Müdürü gece yarılarına kadar ruhsat bürosunu çalıştırarak onlarca binanın projesi otoparksız olarak onaylattı.
Hatta ruhsat bürosunun kıdemli bir elemanı İmar Müdürüne ' Siz kime hizmet ediyorsunuz ' diye bağırdığı söylenmişti. Daha sonra otopark yönetmeliği yürütücülüğüne çok beyefendi bir zat getirdiler. Varlıklı bir ailenin çocuğuymuş, parada pulda gözü olmayan.
O tarihlerde de İstanbul tam bir şantiye, özellikle Eminönü, Fatih. Bakırköy ilçelerinde sokaklar hafriyatlardan inşaatlardan geçilmiyordu. Benim de serbest mimarlıkta en aktif olduğum yıllar. Sirkeci tarafında beş katlı bir iş yeri projesi yapıyorum.
Ruhsat bürosu projemi otopark yönetmeliği için ilgili birime gönderdi. Böylece ilk defa tanışmış oldum o beyefendiyle. Bana akıl verdi; 'Projende 5.Normal katı 2. Sınıf Lokanta yap otoparktan muaf olursun' demişti.
En ufak bir talebi isteği de olmadı. Otopark katliamı böyle başladı.
Daha sonra işin başına başka bir muhteremi getirdiler ki O'nun zamanında iş çığırından çıktı. Her yasanın her yönetmeliğin bir açık tarafı olduğu gibi otopark yönetmeliğinin de açık taraflarını mal sahipleri ve müteahhitler serbest çalışan biz mimarlar eliyle tepe tepe kullanarak şehrimizi otoparktan yoksun hale getirdik. Belediyeler de bu işe resmen göz yumdu.
Oysaki Akademide okurken bir Alman Profesör Hannover'in şehir planlaması üzerine konferans verirken de biz mimarlar olacaklar bir şehrin planlanmasını okullarıyla merkez fonksiyonlarıyla, konutlarıyla ve otoparklarıyla nasıl çözüleceğini öğrenmiştik. Gelin görün ki hayat bize - politika ve siyaset yüzünden - ömür boyu bunları uygulamamıza izin vermedi.
Yurtdışı gezilerimizde gerek Avrupa'da gerek Amerika'da otopark sorununun çok iyi çözümlendiğini gördük. Japonya'da gördüğümüz asansörlü otopark çözümünü ne yazık ki uzun yılar belediyeye kabul ettiremedik.
Günümüze kadar defalarca otopark yönetmeliği değişti. Parsel bünyesinde otopark yapılma imkanı olmadığı takdirde bedel ödenmesi şartı getirildi. Toplanan paralarla da BÖLGE OTOPARKLARI yapılması öngörüldü.
Ama yasanın bu maddesi hemen hemen istisnalar dışında pek uygulanmadı. İlk çıkan yönetmelikte üç daireye bir otopark yeterli görülmüşken şimdilerde bir dairenin nerdeyse dört arabası olması da şu anki yönetmeliği yetersiz kıldı.
Netice olarak alaturka kiremitli cihannümalı iki katlı ahşap, yandan bahçe girişli evlerimizin 1957 de çıkan imar kanunu ile kat mülkiyetli binalara dönüşüp betonlaşması, Göztepe, Erenköy Suadiye, Bostancı gibi semtlerde bahçeleri süs ve meyve ağaçları ile bezeli o güzelim konakları yıkıp bu acube şehri - müteahhit elleriyle - yaratan biz mimarlar bu işin baş sorumlusuyuz.
Cumhuriyet dönemi ilkeleri doğrultusunda yüzümüzü batıya döneceğimize içe kapanarak iyiden iyiye bir orta doğu ülkesine dönmemiz trafiğimizden otoparkımızdan tutun da komşuluk ilişkilerimize kadar her şeyi kötü etkiledi.
Artık nasıl olacaksa; Sağlıkla kalın, Hoşça kalın….
Ömer Suat MENALİ
Y. Mimar