Prostat idrar kesesinin çıkışına yerleşmiş, dış idrar kanalını( üretra) saran, kestane benzeri, salgı üreten bez yapısında bir organdır. Meni İçerisine salgı üreten protsat erkeklik hormonu (testoteron) varlığında yaşam boyu büyüyen bir organdır. Prostat bezi 30 yaş itibariyle mikroskopik olarak her erkekte büyümeye başlar.

thumbs_b_c_52b7c18e40b6720035cd71823117181a

HER ERKEĞİN KABUSU OLABİLİR

50'li yaşlarda bireysel faktörlere göre değişmekle birlikte (genetik yapı, erkeklik hormonu düzeyi, beslenme alışkanlıkları) iyi huylu büyümenin bir sonucu olarak idrar kesesini tıkayıcı etkileri başlamaktadır. Üroloji uzmanı Prof. Dr. Hakan Koyuncu, prostat ve PSA ile igili açıklamalarda bulundu.

ŞU BELİRTİLER ERKEN ALARM VERİYOR

Prostatın iyi huylu olarak gelişmesinin aşağıdaki faktörlere bağlı olduğuna işaret eden Dr. Koyuncu, bulguları şöyle özetliyor: Sık idrara çıkmak, gece idrara kalkmak, İdrarın hemen başlayamaması, Kesik yada çatallı idrar yapmak, idrarın tam bitmemiş hissi duyulması, İdrara aniden sıkışma durumu, İdrar kaçırma şikayetlerinin görülmesi.

prostatkanseriteshisi-2AİLEDE KALITIM FAKTÖRÜ

Erkeklerin hayat boyu prostat kanserine yakalanma ihtimali yaklaşık yüzde 10-12 arasında gelişiyor. Prostak bezinin iyi huylu büyümesinin yanı sıra prostat hücreleri yaşla birlikte kanserleşebilmektedir. Erkeklerin hayatları boyunca prostat kanserine yakalanma ihtimali yaklaşık yüzde 10-12 arası olarak bilinmektedir ve prostat kanseri erkeklerde en sık görülen kanser türüdür. Ancak erken teşhis ile prostat kanserinden tamamen kurtulma ihtimali (kür şansı) diğer bir çok kanserden daha yüksektir. Prostat kanserinde erken teşhis için; ailede birinci derece akrabalarında prostat kanseri hikayesi olanlarda 45 yaş itibariyle, olmayanlarda ise 50 yaş itibariyle yilda bir kez parmakla prostat muayenesi ve kanda PSA tayini yapılmalıdır.

SEVİYE YÜKSELİRSE HÜCRE BÜTÜNLÜĞÜ BOZULUR

PSA (Prostat sepsifik antijen) prostat hücrelerinden salgılanan semenin (meninin) sıvılaşmasını sağlayayan bir enzimdir. Normalde prostatik kanallarda ve menide kanda bulunduğundan çok daha fazla miktarda bulunur. Fakat prostatın hücre bütünlüğünün zarar gördüğü bazı durumlarda kana geçişi artar ve kandaki deği yükselir. Prostat kanserinde seviyesi artar. Prostat kanserinde kandaki PSA seviyenin yükselmesinin sebebi de tümöral dokuların prostat hücre bütünlüğünü bozmasıdır. PSA değerine kan örneği alınarak (kan tahlili) ile bakılır. PSA prostat kanseri dışında, idrar yoluna sonra takılması, sistoskopi(mesanenin kamelalı sistemle görüntülenmesi), boşalmasının hemen sonrası, prostat iltihabı, prostat biyopsisi alınması, prostat ameliyatları sonrası ve prostat masajı sonrası geçici de olsa yükselebilmektedir.

ELLE PROSTAT KONTROLÜ

Erken teşhis ve prostak sağlığı için her yıl düzenli kanda PSA tayini ve Prostak muayenesi tavsiye ediliyor. PSA hangi değerde olursa kanser yoktur sorusuna cevap vermek zordur. PSA değerinin 1 mg/ml'nin altında olduğu çok düşük değerlerde bile yüzde 6.6 hastada prostat kanseri bulunabilmektedir ve PSA değeri arttıkça kanser görülme oranı artmaktadır. Genel olarak tüm dünyada kabul gören gerçek ise, PSA değerinin eriştin yaşta 2.5 mg/dl'nin altında olmasının normal olarak kabul edileceğidir. PSA değeri yüksek olarak tespit edildiğinde yaş, prostat boyutu ve PSA yüksekliğine yol açacak diğer durumlar göz önünde bulundurarak değerlendirimesi gerektiği en önemli noktalardan bir tanesidir.

PSA DEĞERLERİNE DİKKAT

Sonuç olarak her PSA yüksekliği kanser olduğu anlamına gelmediği gibi düşüklüğü de kanseri ekarte ettirmek için yetersiz kalır. Değerleri normal sınırda olan her 5 hastadan 1'inde prostat kanseni tespit edildiği unutulmamalıdır. Bu sebeple prostat kanserinin teşhisinde PSA değeri ile birlikte parmakla prostat muayenesi gündeme gelir. Prof. Dr. Hakan Koyuncu, sonuc olarak bilimsel veriler göstermektedir ki; prostat kanseri erken teşhis ve prostat sağlığı için her yıl düzenli kanda PSA tayini ve prostat muayenesi tavsiye etmekteyiz.