Merhaba Dostlar,
Barış Pınarı harekatı aleyhinde yazı yazmak yasaklandı, yasaya göre de suç teşkil edeceği çok açık bellidir. Benim de böyle bir şey yazıp kaşınmaya hiç niyetim yok.

İçerde ve dışarda bu konuda düşünen yazan çok insan var. Kimi sırf Erdoğan aleyhtarlığı olarak, başarılı olamazsak gider umuduyla, kimi de PYD ve PKK yandaşlığı yüzünden yazıyor. Ben sadece işin başı ve sonunda karşılaşacağımız sorunları anlatacağım.

Olayların bu yönde gelişeceği ve müdahalenin kaçınılmaz olduğu uzun zamandan beri resmi ağızlardan deklare ediliyordu. Hani bizim özlü sözlerimizden ' Perşembenin gelişi çarşambadan bellidir' denildiği gibi.

Aynen böyle oldu, ufak bir farkla; Bir gece ansızın gelebiliriz dedik ama gündüz gittik. Beni rahatsız eden en önemli husus harekat başlar başlamaz AB'nin üç ülkesi BMGK'ne acil çağrıda bulunup KINAMA kararı alınmasını talep ettiler. Bir gün sonra toplanan kurulda daimi ülkelerden AMERİKA ve RUSYA bu kınama kararını VETO etti.

Bugüne kadar ilk defa olan bu hareket beni rahatsız etti. Ne oldu da Erdoğan hem Putin'i hem de Trump'u bu konuda ikna etti. Acaba bu iki ülkenin işin sonu için gizli bir ajandası mı var? Avrupa'yı daha iyi anlıyorum.

Özellikle de Almanya'nın İsrail'e diyet borcu olsa gerek diyorum.

Gelelim ikinci konuya... Diyelim ki BARIŞ PINARI harekatı başarılı oldu PKK-PYD püskürtüldü DEAŞ da bir şekilde pasifize edilip 35km'lik bant temizlendi, Suriyelileri de götürüp bu güvenli bölgeye yerleştirdik diyelim.

Pekiyi buranın savaş sonrası güvenliği ne olacak.

Biz oradan askerimizi çekersek ertesi gün PKK ve IŞİD yine iç bölgede varlıklarını sürdürüp güvenli bölgeyi rahatsız edeceklerdir. Çıkmayıp burada güvenliği sağlamaya devam edersek de bizi çok seven ! Avrupalı dostlarımızın bizi işgalci gösterecekleri hiç şüphe götürmez.

Siz 1974 de Kıbrıs'da da BARIŞ HAREKÂTI yapmıştınız ama hala çıkmadınız derlerse mutlaka devletimin buna vereceği bir cevap olmalıdır. Örneğin bölgede BM BARIŞ GÜCÜ olsun diyebiliriz. Tabii onun da meşrutiyetine inanan kaldıysa. ÖSO (Suriye Milli Ordusu) kuvvetlerinin de harekat sonunda refleksleri ne olacak belli değildir. PYD'nin bölgedeki tutuklu DEAŞ'lılar ve aileleri de ayrı sorundur. Zira PYD nin DEAŞ'ları salıvereceği tehdidi önemlidir. Trump'a gelince iş adamından siyasetçi olamayacağının çok güzel örneğini her gün her saat bize vermektedir.

Bunun haricinde burada yazmakla bitmeyecek kadar pek çok sorun var. Güvenli bölgeye Suriyelilerin yerleştirilmesi çocuklarının eğitimi, ticari faaliyetlerin canlandırılması vs. vs. Üstelik bu konuda hiçbir ülkeden maddi manevi yardım almadan. İşimiz hiç de kolay değil....

Sağlıkla kalın, Hoşça kalın…

Ömer Suat MENALİ
Y. Mimar