Enflasyonla Mücadelede Zorlu Yol: Citi Ekonomistlerinden Türkiye Ekonomisine Temkinli Değerlendirme
ABD merkezli finans devi Citi Group’un ekonomistleri, Türkiye’nin enflasyon verilerini analiz ederek ekonomik dinamikler ve döviz kuru geçişkenliğine dair önemli uyarılarda bulundu. TÜİK tarafından açıklanan Aralık 2024 enflasyon rakamlarını değerlendiren Citi ekonomistleri İlker Domaç ve Gültekin Işıklar, mevcut ekonomik göstergelere temkinli bir yaklaşımla yaklaşılması gerektiğini vurguladı.
Enflasyondaki Yavaşlama Beklenenden Uzun Sürebilir
Citi’nin analizine göre, açıklanan enflasyon verileri Merkez Bankası’nın yıl sonu hedeflerine uygun görünse de reel sektör ve hane halkının beklentileri, dezenflasyon sürecinin daha uzun sürebileceğini gösteriyor. Bu durum, ekonomideki risk faktörlerini artırırken, enflasyonla mücadelede daha derinlemesine stratejilere ihtiyaç duyulabileceğine işaret ediyor.
Ekonomistler, enflasyonun tahmin edilen oranların üzerinde kalabileceğini belirterek, mevcut iyimser beklentilerin piyasalarda yanıltıcı olabileceği konusunda uyarılarda bulunuyor. Özellikle döviz kuru geçişkenliği ve fiyat dinamiklerindeki bozulmaların etkisi, bu sürecin daha karmaşık hale gelmesine neden olabilir.
Döviz Kuru Geçişkenliği Kritik Rol Oynuyor
Rapor, döviz kurlarındaki dalgalanmaların fiyatlar üzerinde yarattığı etkilere dikkat çekiyor. Türk lirasındaki değer kaybı, ithalat maliyetlerini artırarak fiyat artışlarını hızlandırıyor. Bu durum, enflasyon dinamiklerini derinleştirerek ekonomideki kırılganlıkları daha da artırıyor.
Ayrıca, ekonomistlere göre döviz kurlarındaki bu oynaklık, yalnızca kısa vadeli fiyat artışlarına değil, aynı zamanda piyasalarda uzun vadeli güvensizlik ortamına da neden olabilir. Özellikle enerji ve gıda fiyatlarındaki dalgalanmalar, hane halklarının alım gücünü zorlayan unsurlar arasında yer alıyor.
Politika Yapıcıların Adımları Belirleyici Olacak
Citi’nin analizinde, hükümetin ve Merkez Bankası’nın enflasyonla mücadelede atacağı adımların kritik rol oynayacağı belirtiliyor. Özellikle yıl ortasında yeni bir asgari ücret artışı olasılığı ve ekonomik büyümeyi destekleyici politikaların devreye alınması, piyasalarda belirsizlik yaratabilir.
Bu süreçte, faiz politikalarının enflasyon üzerindeki etkileri de mercek altına alınıyor. Citi ekonomistleri, yıl sonunda politika faizinin yüzde 30 seviyelerinde olmasını öngörüyor. Ancak bu durum, enflasyonla mücadelede tek başına yeterli olmayabilir. Maliye ve gelirler politikalarının desteği olmadan ekonomik dengelerin sağlanmasının zor olduğu ifade ediliyor.
Risk Faktörleri ve Beklentiler
Citi ekonomistleri, enflasyon beklentilerinin yönetilmesi ve piyasalara güven verilmesi gerektiğini belirtiyor. Enflasyon dinamiklerinin kontrol altına alınması, piyasalar için olumlu bir sinyal oluşturabilir. Ancak döviz kuru ve iç talep dengesi, bu sürecin en hassas noktaları arasında yer alıyor.
Ekonomistler, küresel ekonomik gelişmelerin Türkiye ekonomisine etkisinin de göz ardı edilmemesi gerektiğini vurguluyor. Enerji fiyatlarındaki artışlar ve jeopolitik riskler, enflasyon sürecini daha da zorlaştırabilir.
Sonuç: Temkinli Adımlar Ekonomik Dengeyi Belirleyecek
Citi ekonomistlerinin değerlendirmeleri, Türkiye ekonomisinin enflasyonla mücadelede zorlayıcı bir süreçten geçtiğini ortaya koyuyor. Döviz kuru geçişkenliği, fiyat dinamikleri ve politika kararları, ekonominin gelecekteki yönünü belirleyecek temel unsurlar olarak öne çıkıyor. Piyasalarda güven ortamının sağlanması ve etkili stratejiler geliştirilmesi, ekonomik istikrar açısından kritik önem taşıyor.