Pazartesi sabahına içimizi yakan bir deprem haberiyle uyandık...
Merkezi Pazarcık olan ve yaklaşık 10 vilayeti kapsayan bir alanda 7.4 şiddetinde bir deprem oldu.
Hatta yıkım komşu ülke Suriye'nin başkenti Şam'a kadar uzanmış. O bölgedede çok sayıda yıkım ve can kaybı olduğuna dair haberler düşüyor ajanslardan.
Bu makalemi'de ilk açıklamaların yapıldığı saatte kaleme alıyorum.
Yıkımın şiddeti gerçekten büyük oldu.
Yüzlerce, binlerce yapı maalesef gecenin sabaha kavuştuğu bir vakitte, yani kurdun kuşun ve tüm insanların uykuda olduğu saatlerde gerçekleşti. İnşallah can kaybı daha fazla artmaz.
Önceki hafta bu konuya yine değinmiş ve alınacak tedbirler konusunda hatırlatmalarda bulunmuştum. 'Deprem gerçeği yaklaştıkça depreme karşı alınacak önlemler bizden uzaklaşıyor' demiştim.
Türkiye'nin deprem kuşağında olduğunu sürekli hatırlatmamız ne sağlıyor ki!...
Lafım sözüm karar verenlere ve yönetenlere idi.
Sanki bu ülkede deprem olmayacakmış gibi bir havayı yaşıyoruz. Yapılaşma konusunda gerekli tedbirler o kadar ağırdan alınıyor ki!....
Artık siyaset yapmaktan, memleket gerçeklerine bakmayı bir kenara bırakanlar, evet sizler hiç vicdan azabı duyuyor musunuz?
Yıllardan beri bilim adamları haykırıyor... O gün geldiğinde herkes üzülecek. Can Kaybı çok yüksek olacak lütfen gerekli önlemleri alın diyenler ciddiye alınmadı ve alınmıyor.
Konu bir magazin konusu gibi önce gündeme geliyor sonra sönüp gidiyor.
Oysa Türkiye'nin en önemli meselesi 'deprem gerçeğidir'.
Kötü yapıların bir an önce yıkılıp yerine depreme dayanıklı binalarla değiştirilmesidir.
İnşaat maliyetlerinin artık rakamlarla telafuz dahi edilemeyecek boyutlara ulaştığı bir zamanda, yönetenlerin büyük bir seferberlik başlatarak maliyetleri düşürmesi ve halkın alım gücüne endeksli yeni konutlar oluşturması vazgeçilmez bir durumdur.
Evinden çık!.. yaşadığın konutu terket!. demek bir çare midir?
Siz vatandaşların gidecekleri konutları hazırladınız mı? Toplanma alanlarını AVM haline getirirken bunları neden düşünmediniz?.
Kentsel dönüşüm hareketi, rantsal dönüşüme çevirirken hiç mi vizcdan azabı duymadınız?
Evet duymadınız..İşte neticesi bu. Sıra büyük şehirlere geliyor.
Başta 20 milyonluk İstanbul olmak üzere pek çok büyük şehrimiz ve yerleşim bölgeleri deprem kuşağında yer alıyor.
Yıkım alanlarına giden yolların tamamen kapanması, imdada yetişmeye çalışan Afad ekiplerinin, itfaiye ve diğer kolluk güçlerinin bölgeye ulaşmasını ve müdahale etmesini engeliyor.
Bununda bir çaresi bulunacak mı? acaba
Dördüncü seviye alarma geçen Türkiye uluslararası yardım çağrısında bulundu. Acımız çok büyük. Binlerce, belkide onbinlerce ocak söndü.
Uykuda yakalanan Türkiye hala şoku yaşıyor.
Afet bölgesinde hava koşulları berbat. Kar yağışı devam ediyor ve ısı eksi derecelerde seyrediyor.
Doğalgaz vanaları kapatıldı. Elektirik iletim hatları yıkıldığı için elektirik verilemiyor. Muhtemel olarak sular'da kesik afet bölgelerinde.
Depremden etkilenen 10 şehir'in nüfusu yaklaşık 6-7 milyon kişi olarak hesaplanırsa afet bölgesi'ne olağanüstü yardım ve destek sağlanması şart. Lojistik merkezlerin ve iletim yollarının yeniden revize edilmesi gerekiyor.
Hazır Betoncular Birliği Başkanı Yavuz Işık, bir kac gün evvel yaptığı basın toplantısında bu konuya temas ederek. Kaliteli hazır beton kullanımının arttırılması yolunda çağrıda bulunmuştu.
Artık karar vericiler ve yöneticiler bugünden itibaren bir seferberlik ilan etmek zorunda.
Barajlar, enerji üretim tesisleri, yollar, havaalanları, kentsel mekanlar, fabrikalar, hastaneler ve diğer tüm yaşamsal mekanlar ile o mekanları yaşanılır kılabilecek tüm altyapının ilk adımı vakit kaybetmeden revizyona girmelidir.
Allah depremde hayatlarını yitiren bütün canlara rahmet eylesin.
Yaralılarımızın en kısa zamanda iyileşmelerini nasip etsin.
Soğuk ve olumsuz hava şartları altında 'canlarını dişelerine takarak yıkıntılar arasında insanları kurtarmaya çalışan bütün Afad ve kolluk güçlerine, vatandaşlarımıza' kolaylıklar nasip etsin.
İnşallah en kısa zamanda yıkılan binaların altında kalan vatandaşlarımıza ulaşılır ve yaralar en kısa zamanda sarılır.
Başın Sağolsun Türkiyem....