Deprem felaketinin üstünde yaklaşık sekiz dokuz gün geçti. Televizyonlar gecesinde gündüzünde Türkiye'nin gündemine bomba gibi düşen ve 136 atom bombasına eşit deprem konusunda yayınlar yapıyor.
10 ilimiz gerçekten büyük bir yıkıma uğradı. Adeta haritadan silindi. Binlerce bina adeta karton kutular gibi eğildi büküldü ve çatır çatır yıkıldı-çöktü.
Hane sakinleri gecenin bir saatinde depreme uykuda yakalandılar. Kaçma imkanları yoktu. Yüzbinlerce insanımız enkaz yıkıntıları altında kaldı.
Depremzelere ilk müdahale gün dıoğar doğmaz yine aynı mekanlarda evleri yıkılmamış insanlar tarafından gerçekleştirildi. Ama ne çare !...
Yıkıntıların arasından kurtulan vatandaşların elinde en ufak bir alet, kullanabilecekleri bir kepçe ve dozer bulunmuyordu.
Çıplak elleri ile yıkıntıları kaldırmaya çalıştılar. Doğal afetlere müdahali etmek için kurulmuş AFAD bölgeye zamanında ulaşamadı. Dozerler, kepçeler, ekskavatör ve vincler ana caddelere ve sokaklara yayılmış olan yıkıntılar yüzünden uzun süre şehir içlerine giremediler.
Askerin gecikmeli olarak deprem'e müdahaleside ilk 24 saat ve sonraki zamanlarda depremde yıkıntılar arasında sıkışıp kalan insanlarımızı yapayalnız bıraktı. Aşırı soğukların yaşandığı anlarda enkaz altında kalanlar, aşırı ısı kaybı hipotermi yüzünden hayatlarını yitirdiler.
İşte o anlarda AFAD gibi canla başla çalışan başka Sivil Toplum Kuruluşlarıda imdada yetişme telaşına düştü. Belediyeler, Kızılay, yurtdışından gelen kurtarma ekipleri, ve gönüllü vatandaş gurupları hepsi canhıraş bir tempoda zaman karşı yarışa girdi.
Yıllardır sosyal medyada Ahbap derneğinin çalışmalarına tanıklık ediyoruz. Başkanı ünlü pop sanatçısı Haluk Levent.
Orman yangınlarından, sel felaketlerine, hayvanlara karşı girişilen katliamlardan, kadına şiddet davalarına kadar bir çok sosyal travmalarda hemen hemen başrolü oynuyor.
Organ nakli bekleyen hastalara, uzuvlarını yitirmiş canlılara, ekonomik sıkıntılara düçar olmuş bir çok vatandaşa yardımda en ön saflarda yer alan Ahbap Derneği'nin başkanı Haluk Levent kamuoyunda adeta bir halk kahramanı rolünde.
Adanalı pop sanatçısı Haluk Levent, sanat faaliyetlerinin yanısıra yüksek tempolu bir yardım hareketinin içinde.
Gün geçmiyorki başı sıkışan, dertlere düçar olan insanlara yardım sağlamasın.
Kişilik olarak fedakar ve tezcanlı bir yapıya sahip olan Haluk Levent, içimizi yakan merkezi Pazarcık ve daha sonra Elbistan olan deprem felaketinin duyulmasından hemen sonra bölgeye ilk intikal edenlerden.
Geniş bir gönüllü arkadaş kadrosuyla bizzat enkaz kaldırma, arama-kurtarma faaliyetine daldı.
Bir taraftan da Türkiye genelindeki Ahbap dostlarına gönderilmesi gereken yardım malzemeleri hususunda çağrılarda bulundu.
Bizzat alanlardan görüntüler yayınlayarak durumun vehametini bütün Türkiye ve dünya ile paylaştı.
Daha evvel'de bu tip yardım çalışmalarına girişmiş olan Ahbap Derneği yetkilileri elde ettikleri tecrübelerle hemen hemen bütün gruplardan daha önce malzeme teminine gittiler.
Devlet kuruluşu olan AFAD kadar olmaları elbette mümkün değildi. Ancak AFAD elemanları ile omuz omuza çalışmalar gerçekleştirdiler.
Kamuoyunda AFAD ekiplerinin gecikme sorunu karşısında Haluk Levent bütün çalışanların savunmasını yaparak "AFAD'da bizim, Ahbap'da bizim" diyerek bütün gönüllü çalışanların emeklerine sahip çıktı.
Son derece olgun bir yaklaşımla soğukkanlılığını yitirmeden, infiale kapılmadan duruşunu bozmayan Haluk Levent'in bu kadar temkinli davranmasının altında kuşkusuz uzun yıllardan beri gerçekleştirdiği organizasyonlar ve doğal afetlere müdahale tecrübelerinden başka bir şey değildi.
Bütün toplum için örnek bir kişilik olan Haluk Levent adeta bu depremde de sembol bir isim oldu. Marmara depreminde yıldızlaşan AKUT ekibinin yerinde artık Ahbap Derneği vardı.
Devlet millet dayanışması içinde saatlere karşı mücadele eden deprem ekiplerinin canhıraş çalışması meyvelerini verdi.
Depremin üzerinden günlerce ve bir hafta geçmesine rağmen hala insanların canlı olarak çıkarılmasında hakikaten ekiplerin olağanüstü mücadelesi yatıyor.
Yüz kırksekiz saat, yüzelli saat sonra kurtarılan yedi aylık bebek, yetmiş yaşındaki teyze, anne ve üç çocuğunun kurtarılması görüntüleri bütün deprem bölgelerinde çalışan ekiplere moral ve enerji verdi.
Gecesinde gündüzünde inanılmaz bir gayret sarfeden gönüllüler ve ekipler uzun yıllar hafızalarımızda yaşayacaklar. Bölgeye getirilen maden işçilerinin profesyonel çalışma yöntemlerini hep birlikte gördük.
Yıkıntılar arasında tünel açıp hala nefes alan bedenlere ulaşıp kurtarma faaliyeti gerçekleştiren maden işçilerimize büyük bir minnettarlık duyuyoruz.
Aynı şekilde yaklaşık yirmiden fazla ülkeden imdadımıza yetişen yabancı deprem ekiplerini de unutmak mümkün mü?
Bizlerle birlikte ağlayan ve gülen bu altın kalpli insanlar Türk milletinin hafızasında özel bir yer edindiler.
İnşallah sıkıntılar en kısa zamanda sona erecek. Bütün Türkiye şu anda adeta seferber olmuş durumda. Yardımlar, yardımlar, yardımlar. Nereye baksanız hararetli bir yardım faaliyeti yaşanıyor.
Bir çok esnaf günlük gelirlerini deprem bölgesine bağışladığını ilan ederken, Yollara çıkmış olan ticari ulaşım araçlarının camlarına günlük hasılatlarını afet bölgesine gönderdiklerini ifade eden yazılar asıyorlar. Belediyelerin toplanma bölgelerinde inanılmaz bir yoğunlukta toplama ve sevkiyat çalışması yapılıyor.
Ahbap Derneği sadece ayni yardım değil maddi yardımda topluyor. Epey ciddi miktarda para yardımı gelmiş.
Rakamları açıklayan Haluk Levent bu paralarla depremzedelerin ihtiyaçları olan tuvaletlerden, çadır ve konteyner barınaklarına kadar bir çok lojistik desteği sağlayacaklarını açıkladı.
Gece gündüz bir çok insan Ahbap Derneği bünyesinde telefonların başında bölgeden gelen ihtiyac ve talepleri sıcağı sıcağına cevaplıyorlar. Herşey zamana karşı bir yarış içinde seferber ediliyor.
Ünlü sanatçı Haluk Levent Türkiye için özlenen bir ortak isim. Artık kendisi ciddi bir kanaat önderi. Sözleri dinleniyor önemseniyor, önerileri değerlendiriliyor.
Kendiside bitmek tükenmek bilmeyen enerjisiyle her yere ulaşıyor. Bu ülke'nin daha pek çok Haluk Levent'lere ihtiyacı var.
Devlet kurumlarının yanısıra sivil süpermenlerin varlığı bu ülke için çalışan herkesi daha çok cesaretlendiriyor. Çünkü cesaret bulaşıcıdır. İyiki varsın sen Haluk Levent. Enerjin ve şansın bol olsun.
Geçmiş olsun Türkiyem
