Hafta sonu yerel seçimler yapılıyor. Aman Allahım, savaşa mı? gidiyoruz, belediye başkanı mı? seçiyoruz. Anlamakta güçlük çekiyorum. Son iki aydır siyaset adına çalışanlar birbirlerine veryansın ediyor. Kimi vatanın bütünlüğü ve bekası, kimisi de hırsızlıklar yolsuzluklar ve daha neler neler derdinde.
Hafta sonu yerel seçimler yapılacak. Aman Allahım, savaşa mı? gidiyoruz, belediye başkanı mı? seçiyoruz. Anlamakta güçlük çekiyorum. Son iki aydır siyaset adına çalışanlar birbirlerine veryansın ediyor. Kimi vatanın bütünlüğü ve bekası, kimisi de hırsızlıklar yolsuzluklar ve daha neler neler derdinde.
Hoppala! diyorsun içinden, neler oluyor ya. Biraz abartmıyorlar mı?.
Sonuçta bir belediye başkanı seçeceğiz. Bir şehrin, beldenin yada kasabanın çöpünü toplayacak, sokaklarını temiz tutacak, suyunu yolunu imar edecek, birazda parkı bahçeyi, ağaçları düzenli hale getirecek bir arkadaşımızı, kardeşimizi belediye başkanı yapacağız.
İçimizden biri doğal olarak belediye reisi seçilecek. Öyle demiyorlar mı? Bizi bizden çok seven, memlekete beldeye canı yürekten hizmet için kendini paralamaya hazır başkan adayları.
Ne güzel..kendiliğinden hizmete talip adaylar. Belediye reisliğinin bir gönül işi olduğunu, rant işi olmadığını, kendine eşine dostuna hemşerisine asla prim ve taviz vermeyeceklerini haykırıyorlar. Duyda inanma!....
Farzedelim sözlerini tutacaklar ve dediklerini de yapacaklar. Gerçi yapmasalar ne olacak ki? Kim kime bugüne kadar hesap sorabildi. Yağmalanan araziler, mahvedilen çevre dokusu ve iç edilen milli servetin hesabını bu ülkede kim sordu? Kim hesap verdi.....
Herşey bir yana, geriye bakmamak lazım. İnşallah seçmende, şimdiye kadar yaptığı hataları göz önüne alarak sandığa gider ve vicdanıyla hareket eder.
Seçim bittikten sonra, yine herkes birbirinin yüzüne bakmayacak mı?. Elbette dünya yeniden kurulmayacak. Değişen hiç bir şey olmayacak. Hayatın akışı doğal olarak sürecek.
Kimse, selamı sabahı kesmeyecek. Yine insanlar çarşıya pazara çıkacak. Okuluna, işine gidecek. Camide mahallede, parkta bahçede oturacak sohbete devam edecek. Siyasiler ise birbirlerine bağırdıkları, hakaret ettikleri ile kalacaklar.
Yapmayın beyler, bayanlar!...
Gündem oluşturmak için vatandaşlarınızın kalbini kırmayın!, birbirinize bağırıp çağırmayın!, hakaretler yağdırmayın!. Çünkü vatandaş büyük olarak gördüğü siyasetçileri gözlemliyor.
Şunu hatırlatmak isterim ki, iyi örnek olmuyorsunuz!...
31 Mart Mahalli İdareler seçimi bir festival havasında geçmeli. İnsanlar çoluk çocuk tatil gününde gerilmeden, stressiz bir şekilde sandığa gidip gönül rahatlığı içinde oylarını vermeli.
Aziz milletimizin en büyük özelliği hoşgörülü oluşumuz değil mi? Lütfen güzel değerlerimizi yıpratmayalım. Ve oylarımızla seçtiğimiz yerel yöneticilerimize bize daha iyi hizmet etmeleri için bir fırsat verelim, şans tanıyalım.
Yaşasın Demokrasi, Yaşasın seçme ve seçilme hakkı.