Adalet mülkün temelidir. Geciken adalet adalet değildir. Adalet herkese gerekir. Adalet anlayışı yüksek toplumlar medeniyet çizgisindedirler.

Adalet mülkün temelidir. Geciken adalet adalet değildir. Adalet herkese gerekir. Adalet anlayışı yüksek toplumlar medeniyet çizgisindedirler.

Bu kavramları çocukluğumuzdan beri duyar ve kullanırız. Hz. Ömer'in tarihe mal olan güzel sözü 'Adalet Mülkün Temelidir' bütün mahkemelerin duvarlarında asılıdır. Adalet varsa canımız, malımız, mülkümüz teminat altındadır. Bu güzel sözün anlamı budur.

Önceki gün eski devlet bakanı Yüksel Yalova'nın bir tv. Kanalında yaptığı söyleşide ettiği laf'a birden kafam takıldı. O ana kadar rutin bir program olarak izlediğim söyleşide Anayasa hukukçusu Yüksel Yalova'nın sarfettiği,'Berlin'de Hakimler Var' özdeyişine adeta çakıldım. Berlin'de hakimler varda başka yerde hakimler yok mu? sorusu nu kendime sorarken, Yalova konuşmasına devam etti.

Yasama ve yargı arasındaki uygulama hatalarına ve sonuçlarına örnek olarak Almanya'da son günlerde cereyan eden bir hadiseyi anlatıyordu Yalova ve sözlerini şöyle sürdürüyordu.' Bir ülkede hukukun üstünlüğü ve yasama dokunulmazlığı var diyorsanız onun içine seçmenlerin ve seçilme hakları da girer, konuşma özgürlüğü de, düşünce özgürlüğü de girer. Bu müesseseyi icat edenler ve yüzyıllardan beri uygulanan ve uygulayageldikleri bir kurala ben canımın istediği şekli veririm değiştiririm diyemezsiniz."

Yaparsınız ama karşısında ne olur içinde bulunduğunuz uluslararası ağ nasıl değerlendirir. Mesela bugün ülkemizin içinde bulunduğu bir takım kararla ilgili Adalet Divanında Macaristan ve Polonya'da sayıldı. Bunlarla ilgili tutuklama kararları verilirse buna itibar etmeyin dediler. Niye, O ülkelerde şu şu konularda düzenlemeler oldu. Uluslararası ilişkilerde güven çok önemli bir konudur."

"Almanya Anayasa mahkemesi bir karar verdi. Ey hükümet bir milletvekilinin sözlü ve yazılı sorusuna cevap vermedin. Sadece o milletvekilinin haklarına değil, mensubu olduğu azınlık partisine değil, oy veren bütün seçmenlerin haklarına ve parlamentoya saygısızlık yaptın. Alman halkına saygısızlık yaptın sana bir sene süre veriyorum yasayı yeniden düzenle."

"Berlin'de Hakimler Var sözünü biliyoruz. Bu cümleyi duyduk mu? duyduk. Bu sözün tarihi şöyle, Berlin'de bir köylünün şatosu varmış ve kral o şatoyu beğenmiş. Satın almak isteyince köylü bunu satmaya yanaşmamış. Sat demiş satmamış. İş mahkemeye düşmüş. Kaç paradır o şato, mesela 1 milyon Euro. Ama o bir milyon Euro nelere mal olmuş biliyor musunuz?. Milyon Euro deyip geçemezsiniz. Berlin'de Hakimler Var kelimesi Almanya'ya bugünün parasıyla milyarlarca trilyonlarca itibar getirmiştir. Almanya'yı bugünkü Almanya yapan 'Almanya'da Hakimler Var' sözüdür. Almanya'nın bu yüzden dünyada itibarı çok yüksektir.'

Yüksel Yalova'nın konuşmasında sarfettiği sözler belki de ülkemizi bu yüzden çok yakından ilgilendiriyor. OHAL kaldırıldı. Ancak yerine getirilen tedbirler hukukçuların açıklamalarına göre daha ağır şartlar içeriyor. Yasama ve yürütme ilişkilerinde yapılan yeni düzenlemeler hala herkes tarafından kuşku ile karşılanıyor. Hesap sorulamayan, ya da sorgulanamayan konular, muğlak ifadeler sadece Türkiye'yi değil, ülkemizde yatırım yapan, çalışan ya da yaşayan yabancıları çok yakından ilgilendiriyor. Attığımız her adım, alınan her türlü karar dünya'nın merceğine alınmış vaziyette. Bizi izliyorlar.

15 Temmuz darbe kalkışması öncesi ve sonrası yargıda yaşanan olaylar herkesin malumu. Türkiye bir an önce içinde bulunduğu tutuk ve karamsar ortamdan kurtulmalı reel ekonomik ve sosyal atılımını yapmalıdır. Enflasyon, döviz girdisi, yatırım ve dış yaptırımlar sarmalından kurtulması ancak kendi içinde alacağı tedbirler ve yapacağı adaletli reformlarla mümkündür.

Seçimlerin hemen ardından parlamentoda bulunan muhalefet partileri içinde yaşanan ciddi fikir ayrılıkları ve tartışmalar demokrasiye ne kadar katkı sağlayabilir bilinmez, ancak içerde ve dışardan birlik ve beraberlik havası ancak karşılıklı güven ve anlayış tedbirlerinin alınmasına bağlıdır. Adalet mekanizmasıyla fazla uğraşılması ve siyasi baskılar ülkede huzur ve güven ortamını gerdiği açıkça görülüyor. Bu yüzden temennimiz yapılan yeni düzenlemelerin adaletin üstüne gölge düşürülmeden gerçekleştirilmesidir. Türkiye'nin daha fazla gerilmemesi ve sosyal barışın perçinlenmesi ve sonuçta Türkiyemizin dünyada itibarının artması en büyük dileğimizdir.

Doç. Dr. Yüksel Yalova Kimdir:

İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ni bitirdikten sonra Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü'nde yüksek lisans ve doktora programlarını başarıyla tamamlamıştır. Siyaset Bilimi ve Anayasa Hukuku kürsüsünde asistanlık yapmış, Fransa'da Nice Üniversitesi'nde eğitim almıştır. Aynı zamanda İstanbul Belediye Konservatuarı mezunudur. Bir dönem serbest avukatlık yapmış, bu dönemde Aydınspor Başkanlığı görevini de yürütmüştür. 1991-2002 döneminde Aydın Milletvekili olan Yalova, 1999-2000 yılları arasında TBMM Anayasa ve Dışişleri Komisyonu Asli Üyesi ve 1999-2001 arasında da Devlet Bakanı görevlerinde bulunmuştur. 2001-2002 yılları arasında da TBMM Başkan Vekilliği yapan Yalova, aynı zamanda Okan Üniversitesi Danışma Kurulu Üyeliği, Türk Fransız Kültür Derneği Başkanlığı ve halen devam etmekte olan Afrika Diplomatik Akademisi Başkan Yardımcılığını da üstlenmektedir. Hali hazırda İstanbul Aydın Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İşletme Bölümü öğretim üyelerinden olan Dr. Yalova, 2013 yılından itibaren bu üniversitede Afrika Uygulama ve Araştırma Merkezi'ni kurmuş ve halen müdürlüğünü yapmaktadır.