İstanbul Şehir Tiyatrolarında bu sene sahnelenen ‘Çingeneler Gökyüzünde Yaşar', müzikalini izlemeye gittim. Bu eseri izledikten sonra hakikaten gitmeseydim çok şey kaybederdim diye serzenişte bulundum.

İstanbul Şehir Tiyatrolarında bu sene sahnelenen 'Çingeneler Gökyüzünde Yaşar' müzikalini izlemeye gittim. Bu eseri izledikten sonra hakikaten gitmeseydim çok şey kaybederdim diye serzenişte bulundum.

Şehir Tiyatrolarının uzun zamandan beri müzikal oyunlarına gitmemiştim. Bu kalitede böylesine bir eseri seyretmemek çok büyük bir kayıp. Oldukça kalabalık bir oyuncu grubuna sahip. Üstelik son derece kaliteli bir orkestra eşliğinde Roman şarkılarını dinledik.

ÖZGÜRLÜK, EKMEK GİBİ SU GİBİ

Müzikal oyunun konusu Balkanlar'da yaşayan çingenelerin göçer hayatlarından alınmış.

Ivana Dımıc tarafından yazılan ve dilimize Dunja Kaldzija tarafından çevrilen eser Gökçe Yurtsal tarafından yönetilmiş. Dramaturgluğunu Hilmi Zafer Şahin ve Müzik düzenlemesini Akın Sevgör'ün yaptığı 'Çingeneler Gökyüzünde Yaşar' müzikalinde 14 kişilik bir orkestra var.

Şef Fikret Hakan Elbir yönetimindeki orkestra bu çoşkulu çingene müzikalini bence bir dünya prömiyerine çevirmiş. İzleyicileri alıp götüren ezgilerle bezenmiş olan bu müzikal tiyatro seyircisine enfes bir şölen sunuyor.

HALK KAHRAMANI ZOBAR

Çingeneler ya da artık günlük hayatımızda dilimize yerleşen deyimiyle Romanların özgürlüklerine düşkünlükleri oyunun konusu. Zobar isimli bir kahraman ve Rada isimli çingene güzeli'nin efsane aşkı işlenmiş. Aynı yerde uzun süre kalmayan sürekli göçen Roman obasının samimi ve sıcak ilişkileri, dostlukları arasında at hırsızlığı ile hayatını kazanan çingeneler arasında efsane bir isim Zobar.

Yanında birkaç tane adamıyla Balkanların her yerinde gezen ve çaldığı atları büyük çiftliklere satan bir kahraman. Son derece maharetli ve peşlerine düşen askerlerden rahatlıkla sıyrılabilen bir çingene karakter. Kahramanımız aynı zamanda iyi yürekli ve cesur.

Fakir çingeneleri kollayan, yardım eden ve onları zorbalardan kurtaran, namı Çingene obalarında efsaneleşen bir isim. Derken başka bir göçer çingene obasına misafir olan Zobar, Obanın reisi'nin ele avuca sığmayan aynı zamanda güzeller güzeli kızına kalbini kaptırır.

BİR YAMAN ÇELİŞKİ YA ÖZGÜRLÜK YA ÖLÜM

İşte çelişki burada başlar. Özgürlüğü adeta ekmek su gibi benimsemiş Zobar ya kalbini kaptırdığı kızın obasına yerleşecek ya da yine kendini sürekli dolaştığı dağlara ve ovalara atacaktır.

Ya özgürlük ya da kalbine tutsaklık arasında gidip gelen Zobar oyunda Sevdiği kadın Rada'yı öldürerek onun sevgisinin esiri olmayacaktır. Ancak Sevgilisini öldüren Zobar, onsuz yaşayamayacağını anlayarak hemen ardından kendisini de bıçaklayarak öldürür.

Son derece trajik bir sonla biten bu güzel aşkın, Romanların özgürlük aşkıyla özdeş bir kavram olduğunu anlıyoruz. Eserin içindeki şarkıların bi çoğu anonim olmasına karşın sinemalarda oynayan Çingeneler Zamanı filminin konusu ve müzikleri ile benzeşen çok tarafını gördüm. Keyifle izlediğim oyunu bütün okuyucularıma şiddetle tavsiye ederim.

ŞEHİR TİYATROLARI BU SENE FORMUNDA

Süha Uygur yönetimindeki Şehir Tiyatroları'nın repertuarında bu sene oldukça güzel eserler olduğunu söyleyebilirim. Ailelerinizi alıp rahatlıkla gidip izleyeceğiniz oyunlar var.

Ben bu eseri Ümraniye Şehir Tiyatrosunda izledim. Ümraniye Şehir Tiyatrosu, İstanbul'un en büyük sahnelerinden birisi. Döner sahne özelliği olan bir tiyatro. Son derece geniş ve ferah bir atmosferi var. Bordo renkli kadife koltukları ve yumuşacık zemin halısı bu tiyatroyu diğerlerinden farklı kılıyor.

MEGAKENT İSTANBUL KÜLTÜR SANATA AÇ

20 milyonluk İstanbul'da kültür ve sanat tesislerinin sayısı giderek çoğalıyor ve çoğalacak. AVM'lerin içinde bulunan tiyatro ve gösteri salonları da şehrin kültür hayatına renk katıyor.

İnşallah önümüzdeki yıllarda bu sayı katlanarak artar ve tiyatro bütün İstanbulluların hayatına neşe katmaya devam eder. Çingeneler Gökyüzünde Yaşar'a emek veren ve değer katan bütün sanat insanlarına teşekkür ediyorum.

4_22_53_3