Türkiye'de bir şeyler oluyor....Çok ciddi bir kımıldanış var...Bütün sanat ve eğlence mekanları ağzına kadar tıklım tıklım dolu..
Türkiye'de bir şeyler oluyor....Çok ciddi bir kımıldanış var...
Bütün sanat ve eğlence mekanları ağzına kadar tıklım tıklım dolu..
Eğlenmek isteyenler çok erken saatlerden itibaren kapılarda birikmeye başlıyorlar.
Tiyatrolarda gün itibariyle bilet bulabilmek imkansız gibi bir şey..
Şehir Tiyatroları, Devlet Tiyatroları, Devlet Opera ve Balesinin temsillerinin biletleri ise bir ay evvelinden, internetten online olarak satışa sunulduğu saatlerde hemen hemen aynı saatlerde tamamı satılıyor.
İnternet üzerinden bilet almak isteyenleri gerçekten büyük sürprizler bekliyor. Çünkü bilet yok. Karaborsasına da razıyız ama gerçekten bilet yok, TÜKENDİ!....
Bizzat bir gazeteci yazar olarak kendi tecrübelerimden biliyorum. Oyunları, temsilleri ciddi ciddi takip ediyorum. Aman Allahım... maalesef, bir gazeteci olarak bize bile öncelikli bilet yok...
Yetkilerin eli kolu bağlı durumda.
İstanbul Şehir Tiyatroları Basın ve Halkla İlişkiler Müdürü Tülay Baran hanımefendi, yıllardan beri bu işi yapıyor. Ancak kendisiyle yaptığım mini telefon söyleşisinde bana, aynı şikayette bulunup" İlker bey inanın, bende şu ana kadar sahneye konulan bazı oyunları yer yokluğundan dolayı izleyemedim" itirafında bulundu.
Halkın bu kadar eğlence ve sanat etkinliklerine sarılması bir tesadüf değil...
Yaklaşık İki senedir Pandemi döneminde uygulanan yasaklardan dolayı evlerine kapanan İstanbul'lular, yasakların gevşemesi yada bitmesiyle, yayından fırlamış ok gibi eğlence mekanlarına saldırdı.
Ekonomik baskılar, hayat pahalılığı mekanları dolduranlara sanırım vız geliyor....
Merkez noktalarda konuşlanmış olan yeme içme mekanları da hayret uyandıracak şekilde her yaştan ve cinsten insanlarla dopdolu....
Şaşırıyorum gerçekten.....
İnsanlar eğlenmeye, gülmeye hasret kaldılar. Birazda siyasi baskılardan bunalanlar artık bir boşvermişlik dalgasına kendilerini kaptırdılar.
Hayat şartlarının her geçen gün insanları ezdiği ortamlara inat bir şeyler aykırı gidiyor, tuhaflıklar dizboyu...
Sadece Türk vatandaşları için mi bu gariplikler....
Hayır, İstanbul'u semt semt dolduran ister sığınmacı deyin, ister turist deyin tamamına yakını Ortadoğulu ve Orta Asyalı insanlardan oluşan gruplar kendi açtıkları eğlence mekanlarının yanısıra sokak aralarına serpiştirilmiş cafelerde bile geç saatlere kadar eğleniyorlar....
Alkol ve zararlı madde tüketiminin hangi noktalara vardığını tam olarak öğrenemedim, Ancak sohbet ortamlarında bu konuda da inanılmaz oranlarda tüketimin arttığına dair bilgiler alıyorum.
Alkol ve sigara tüketimindeki orantısızlığı her zaman eleştiren birisi oldum. Hamdolsun hayatımda hic sigara içmedim. Ben sanırım doğuştan Yeşilay'cıyım.
Neyse konumuz fazla dağılmadan tiyatro ile ilgili gözlemlerimi paylaşmak istiyorum.
Hepsi birbirinden kaliteli oyunlar arasında özel tiyatroların oyunlarının da son derece nitelikli olduklarının altını çizmek istiyorum.
Özel tiyatroların da salonları doluyor. Orada'da aynı ilgi sürüyor. Çok ciddi bir seyirci sayısına ulaşmışlar. Her akşam temsiller full dolu geçiyor demek yanlış olmaz..
Özel Tiyatrolar arasında bu sene Tiyatrokare sahnesini özellikle tavsiye ediyorum. İstanbul'un dışındaki illerde de, ilan ettikleri tiyatro takvimine göre bir çok il'de oyunlarını sahneliyorlar.
Ağaçlar Ayakta Ölür, Şen Makas, Ahududu oyunları usta oyuncularla adeta bir sanat şölenine dönüşüyor.
Tiyatrokare'yi ünlü sanatçı ve tiyatro adamı, Nedim Saban yönetiyor. Nevra Serezli, Melek Baykal, Nuri Gökaşan, Gökhan Mete, Önder Atakan, Fatıh Gülnar, Müge Kement, Cem Güler ve daha pek çok güçlü oyuncuyu kadrosunda bulunduran Tiyatrokare'nin oyunlarını lütfen izlemeye çalışın.
Tiyatrokare'nin, Halkla İlişkilerini geçmişte Şehir Tiyatrolarından tanıdığımız sevgili Muhsin Kayar yapıyor. Oldukça güzel planlanmış turne takvimine göre Tiyatrokare, Türkiye'nin bir çok il ve ilçesini 2023 senesinde ziyaret edecek ve tiyatro seyircisiyle buluşacak.
Herkese iyi seyirler....