Gürültüsüyle, tartışmalarıyla bir seçimi daha geride bıraktık. Sadece bir seçim değildi bu. Yaşadığımız ülke Türkiye’nin yönetim biçimini de seçti bu ülkenin halkı.
Gürültüsüyle, tartışmalarıyla bir seçimi daha geride bıraktık. Sadece bir seçim değildi bu. Yaşadığımız ülke Türkiye'nin yönetim biçimini de seçti bu ülkenin halkı.
1923 senesinde kurulan Türkiye Cumhuriyeti, 2018 yılında yeni bir yönetim tarzına halk oylamasıyla geçti. Artık Başkanlık sistemi var ülkemizde. Cumhurbaşkanlığı, Başbakanlık hatta yasama yürütme sisteminde bile şekilden çok öte değişiklikler oldu.
Başkanlık sistemine geçeli henüz birkaç gün oldu. Ne gibi değişiklikler olacak hep birlikte yaşayıp göreceğiz. Hayırlı olsun diyelim.
Ancak yaz rehaveti, yaşanan sıkıntıları bir parça hafifletmiş görünse de önümüzde son derece zorlu geçecek günler olduğu uzmanlar tarafından teyit ediliyor. Süratle yükselen enflasyon, döviz ve altın fiyatlarında görülen astronomik gelişmeler, Türkiye'de yaşayan herkesi korkutuyor. Soğanın tezgahta 7.5 TL'ye satılmasını ne hükümet nede tüccar açıklayamıyor. Peki kim açıklayacak ve buna çözüm yolu getirecek.
Hayat pahalılığı son derece düşük gelire sahip vatandaş ortalamasını ciddi ciddi sıkıntıya sokmuş durumda. Açlık sınırının altında yaşayan milyonlarca insanımız için bir ümit ışığı maalesef görünmüyor.
Ekonomi büyük sıkıntıda, hayat şartları herkesin belini büktü. Esnaf'ın, üreticinin, sokaktaki vatandaşın yüzü gülmüyor.
Ne yapmalı, ne olacak bu memleketin hali sorularını artık kimse cevaplayamaz oldu. Terör, OHAL, Dış güçler bahanelerine kimse sarılmasın. İşler iyi gitmiyor. Aşırı israf ve geçici tedbirler yüzünden hazine'nin kasasında para kalmadığını uzmanlar açıklıyor.
Seçim seçim diye bağrışanlar acaba seçimlerin neye çare olduğunu bir zahmet bize açıklayabilirler mi acaba?
Bu ülkeyi yönetenlerin işi oldukça zor. Sıkıntılar birlikte katlanarak hafifler. Evet bunu biliyoruz. Ancak artık akılcı adımlar atılmasının zamanı geldi de geçiyor. Başkanlık ve parlamento seçiminin üstünden bir hafta bile geçmeden erken seçim konusunda yapılan açıklamalara herkes şaşkınlıkla bakıyor.
Türkiye'de seçimler maalesef sıkıntıları geçiştirmek ya da göz ardı etmek için kullanılmaya başlandı. Oysa son derece derinliği olan sıkıntılar artık ötelenemez, saklanamaz hale geldi. Çünkü çaresizlik burgusu artık vatandaşın sinesini deldi geçti. Bıçak kemiğe dayandı. Sürekli gelen gizli zamlar, güncelleştirme adı altında vatandaşa yutturuluyor ancak bunun bir sınırı olmayacağı ve durmayacağına dair haberler herkesin siniri bozmuş durumda.
Vatandaş artık çare ve çözüm bekliyor. Sayın Cumhur Reis'imizin açıklamasında olduğu gibi sandıklarda verilen mesaj gerçekten alınmış mıdır? göreceğiz. Ekonomide, günlük hayatımıza yansıyan bütün alanlarda artık doyurucu makul ve gerçekçi kararlar alınmasını bekliyoruz. Vergisini veren, kanun ve nizama uyan her Türk vatandaşının hakkıdır güvenli bir gelecek.
Bekleyip göreceğiz.